HERNİ, HİDROSEL VE VARİKOSEL

Kasık fıtığı (Herni) bebek ve çocuklarda en sık karşılaştığımız hastalıklardan biridir. Kasık fıtığı anne karnında testisin yumurta torbasına inişi sırasında periton denilen karın ön zarını üzerine alarak kasıktan yumurta torbasına sürükler. Doğum hemen sonrasında sıklıkla bu zarın kasık kanalına giriş yeri daralarak kapanır. Bu giriş deliğinin kapanmayıp açık kalması ve içine karın içeriği dediğimiz barsakların girmesine fıtık diyoruz.

Tüm kasık fıtıkları tanı konulduğunda cerrahi olarak düzeltilmelidir. Cerrahi düzeltme tanı konulduktan sonraki birkaç hafta içinde yapılmalıdır. Fıtık içeriğinin boğulma riski vardır. Özellikle yenidoğan ve 1 yaş altı bebeklerde fıtık kesesi içine girmiş barsakların boğulmasına bağlı beslenme bozukluğu olur bu da barsağın delinmesine ve karın zarı iltihabına yol açarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Hidrosel çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Basit skrotal hidrosel testisin üzerini örten zarların karın içeriği ile bağlantısının olmadığı sadece bu zarlar arasında olması gerekenden fazla sıvı birikimine denir. Komunikan hidrosel ise testis üzerini örten zarların karın içeriği ile bağlantısının devam ettiği sadece karın içi sıvının girip çıktğı sıvı toplanmalarına denir. Buna halk arasında su fıtığı denmektedir. Kord kisti ya da funiküler kist dediğimiz hidrosel tipinde ise sıvı toplanması testis üzerini örten zarların kanal yapısının hem karın içi hem de testis üzerinde kapanmış olduğu sadece spermatik kord denilen yapı üzerinde açık olup sıvı ile dolu olmasına diyoruz. Bir diğer hidrosel tipide daha nadir gürdüğümüz Abdomino skrotal hidrosel tipidir. Burada sıvı toplanması büyük hacimli olup testis üzerinden kasık kanalının üzerinde karın içine kadar uzanmaktadır.

Basit skrotal hidrosel ve komünikan hidrosel tiplerinin kendiliğinden gerilemesi potansiyeli vardır. Bu olgularda cerrahi tedaviye karar vermeden önce bebek 18-24 aylık olana kadar takip edilmelidir. Yapılan çalışmalarda bu süre içinde bebeklerin %60-85’i kendiliğinden iyileşebilme olduğu rapor edilmektedir.

Hidrosel tanısı almış çocukların 18 aydan sonra kendiliğinden geçme potansiyelinin azaldığı olgularda opere edilmeleri uygundur.

Varikosel, testis toplardamarlarının (ven) anormal genişlemesi ve kıvrım kıvrım olmasına denir. Ergenlik öncesi dönemde görülme sıklığı artmaktadır. 11 yaşından küçüklerde %1’in altında iken 11-14 yaş arasında %8, 15-19 yaş arasında ise %14-16 sıklıkta görülür.

Varikosel %90’dan fazla oranda sol tarafta görülür. Olguların %5’inden azında sadece sağ varikosel ya da her iki taraflı olarak görülmektedir. Uzun boylu kas kitlesi az olan ve babalarında varikosel olan ergenlerde görülme sıklığı artmaktadır. Sol testiküler toplardamarın böbrek toplardamarına dik olarak, sağ testiküler toplardamarın karın ana toplardamarı olan vena cavaya dar açıyla açılması sol tarafta daha sık oranda varikosel görülmesinin en önemli anatomik nedenidir. Diğer suçlanan sebepde sol toplardamarlar içindeki kapakların yetersiz olmasıdır.

Varikosel, kozmetik bozukluk, ağrı ve üreme sorunlarına yol açarak kişiyi tedavi arayışına sokar.

Varikosel testis büyümesini, sperm oluşumunu etkileyerek kişide üreme sorunlarına yol açabilir. Semen analizi dediğimiz meni tahlili üreme potansiyeli hakkında yol göstericidir. Ancak çocuk ve genç ergenlerde bunu değerlendirmek imkansızdır. Bu nedenle üreme sorunu oluşturabilecek varikoselli olguları testis boyutlarını ölçerek belirlemeye çalışıyoruz. Varikosel olan testisin, diğer testise nazaran %20 daha küçük olması bu olgularda kullandığımız önemli bir parametredir.

Varikosel tedavisi cerrahi olarak genişlemiş toplardamarların devredışı bırakılmasıdır. Güncel yaklaşım mikroskobik olarak mikrocerrahi yöntemle testisin atardamarı ve lenfatiklerini koruyup genişlemiş toplardamarların bağlanması esasına dayanır.